Neler Yenmez?
Hamileyken kaçınmanız gereken yiyecekler genellikle az pişmiş / çiğ et veya balık ve enfeksiyon riski taşıyabilecek diğer yiyeceklerdir. Ayrıca kafeini ve bazı içecekleri en aza indirmeniz sağlığınız için uygun olacaktır.
İnsanların hamileyken merak ettikleri ilk şeylerden biri ne yemeleri gerektiğidir oysa ne yemeyecekleri de bir o kadar önemlidir. Suşi, kahve veya az pişmiş sulu biftek hayranıysanız, sizin için zor günler başlıyor.
Neyse ki, yiyemeyeceklerinizin listesi yiyebileceklerinizden çok daha kısa. Unutmayın sağlıklı kalmak için ne yediğinize ve içtiğinize çok dikkat etmeniz gereken bir dönemdesiniz.
Bazı yiyecekleri nadiren tüketilmeli, bazılarından ise tamamen kaçınılmalısınız. İşte hamileyken kaçınılması veya en aza indirilmesi gereken 11 yiyecek ve içecek.
1. Yüksek civalı balık
Civa oldukça zehirli bir elementtir. Bilinen güvenli bir maruz kalma düzeyi yoktur ve en yaygın olarak kirli suda bulunur.
Yüksek miktarlarda sinir sisteminiz, bağışıklık sisteminiz ve böbrekleriniz için toksik olabilir. Çocuklarda daha düşük miktarlarda bile olumsuz etkilerle ciddi gelişimsel sorunlarına neden olabilir.
Kirli denizlerde bulunduğundan, büyük deniz balıkları yüksek miktarda civa biriktirebilir. Bu nedenle, hamileyken ve emzirirken yüksek civa içeren balıklardan kaçınmak en iyisidir.
Kaçınmanız gereken yüksek civa ihtiva eden balıklar şunlardır:
- Köpek balığı
- Kılıçbalığı
- Uskumru
- Ton balığı
- Turuncu pürüzlü
Bununla birlikte, tüm balıkların civa bakımından yüksek olmadığını, yalnızca belirli türlerin yüksek olduğunu bilmek önemlidir.
Çünkü haftada üç defaya kadar balık tüketmeniz sağlığınız için önemlidir.
Düşük civa içeren balıklar:
- Hamsi
- Morina
- Pisi balığı
- Mezgit balığı
- Somon
- Tilapia
- Alabalık (tatlı su)
Somon ve hamsi gibi yağlı balıklar, bebeğiniz için önemli olan omega-3 yağ asitleri bakımından yüksek oldukları için özellikle iyi seçeneklerdir.
2. Az Pişmiş veya Çiğ Balık
Bu, siz suşi hayranları için zor ama önemli bir madde. Çiğ balık, özellikle kabuklu deniz ürünleri çeşitli enfeksiyonlara neden olabilir. Bunlar Norovirüs, Vibrio, Salmonella ve Listeria gibi viral, bakteriyel veya parazitik enfeksiyonlar olabilir.
Bu enfeksiyonlardan bazıları sadece sizi etkileyerek susuzluğa ve halsizliğe neden olabilir. Bazıları ise ciddi ve hatta ölümcül sonuçlarla bebeğinize geçebilir.
Hamile kadınlar özellikle listeria enfeksiyonlarına karşı hassastır.
Bu bakteri toprakta, kirli su veya bitkilerde bulunabilir. Çiğ balık, tütsüleme veya kurutma dahil olmak üzere işlem sırasında enfekte olabilir.
Listeria bakterileri, herhangi bir hastalık belirtisi göstermeseniz bile bebeğinize plasenta yoluyla geçebilir. Bu da erken doğum, düşük, ölü doğum ve diğer ciddi sağlık sorunlarına yol açabilir.
Pek çok suşi yemeği de dahil olmak üzere çiğ balık ve kabuklu deniz hayvanlarından kesinlikle uzak durulması tavsiye edilir. Ama merak etmeyin, bebeğiniz doğduktan sonra özlemiş bir şekilde bu yemeklere tekrar kavuşabilirsiniz.
3. Az Pişmiş, Çiğ ve İşlenmiş Et
Çiğ balıkla ilgili sorunlardan bazıları az pişmiş etler içinde geçerlidir. Az pişmiş veya çiğ et yemek, Toxoplasma, E. coli, Listeria ve Salmonella dahil olmak üzere çeşitli bakteri veya parazitlerden enfeksiyon riskinizi artırır.
Bakteriler küçük çocuğunuzun sağlığını tehdit edebilir, ölü doğumlara, zihinsel engellilik, körlük ve epilepsi gibi ciddi nörolojik hastalıklara yol açabilir.
Bakterilerin çoğu bütün et parçalarının yüzeyinde bulunurken, diğer bakteriler kas liflerinin içinde kalabilir.
Köfte, hamburger, kıyma ve kümes hayvanları da dahil olmak üzere kesilmiş etler asla çiğ veya az pişmiş olarak tüketilmemelidir. O yüzden şimdilik şimdilik iyi pişmiş tercih edin.
Sosisli sandviçler ve diğer şarküteri ürünleri de işleme veya depolama sırasında çeşitli bakterilerle enfekte olabilir. O yüzden bir süreliğine bu gruba da elveda demeniz iyi bir önlem olacaktır.
4.Çiğ yumurta
Çiğ yumurtalar Salmonella bakterisi ile kontamine olabilir.
Salmonella enfeksiyonlarının belirtileri ateş, mide bulantısı, kusma, mide krampları ve ishali içerir.
Bununla birlikte, nadir durumlarda, enfeksiyon rahimde kramplara neden olarak erken doğum veya ölü doğuma neden olabilir.
Yaygın olarak çiğ yumurta içeren ürünler:
- Hafif çırpılmış yumurta
- Rafadan yumurta
- Hollandez sosu
- Ev yapımı mayonez
- Bazı ev yapımı salata sosları
- Ev yapımı dondurma
- Ev yapımı kek sosları
Çiğ yumurta içeren çoğu ticari ürün pastörize yumurtadan yapılır ve güvenle tüketilebilir. Ancak, emin olmak için her zaman etiketi okumalısınız.
Güvende olmak için, yumurtaları her zaman iyice pişirdiğinizden veya pastörize yumurta kullandığınızdan emin olun.
5.Sakatat
Sakatat harika bir besin kaynağıdır. Sizin ve bebeğiniz için gereken demir, B12 vitamini, A vitamini, çinko, selenyum ve bakır içerir. Bununla birlikte, hamilelik sırasında çok fazla hayvansal kaynaklı A vitamini yemeniz önerilmez.
Özellikle hamileliğin ilk üç ayında fazla tüketimi düşüklere neden olabilir.
6.Kafein
Her gün kahve, çay, alkolsüz içecekler veya kakao içmeyi seven milyonlarca insandan biri olabilirsiniz. Kafein sevgisi söz konusu olduğunda kesinlikle yalnız değilsiniz.
Ama hamilelerin kafein alımlarını günde 200 miligramdan (mg) ve hatta daha azı ile sınırlamaları tavsiye edilir.
Kafein çok hızlı emilir ve plasentaya kolayca geçer. Bebekler ve plasentaları kafeini metabolize etmek için gerekli olan ana enzime sahip olmadığından, yüksek seviyelerde birikebilir.
Hamilelik sırasında yüksek kafein alımının fetal büyümeyi kısıtladığı ve doğumda düşük doğum ağırlığı riskini arttırdığı gözlemlenmiştir.
Bu nedenle, bebeğinizin çok fazla kafeine maruz kalmadığından emin olmak için günlük kahve ve gazlı içecek tüketiminize dikkat edin.
7.Çiğ Sebzeler
Sağlıklı salata seçiminiz de tamamen güvenli olmayabilir. Yonca, turp ve maş fasulyesi filizleri dahil olmak üzere çiğ sebzeler Salmonella ile kontamine olabilir.
Tohumların filizlenmeye başlamak için ihtiyaç duyduğu nemli ortam, bu tür bakteriler için idealdir ve yıkanarak arınmaları neredeyse imkansızdır.
Bu nedenle, çiğ sebzelerden kaçınmanız tavsiye edilir. Bununla birlikte, pişirildikten sonra tüketilmeler güvenlidir.
8.Yıkanmamış ürünler
Yıkanmamış veya soyulmamış meyve ve sebzelerin yüzeyi de çeşitli bakteri ve parazitlerle kontamine olabilir.
Bunlar, topraktan veya taşıma yoluyla Toxoplasma, E. coli, Salmonella ve Listeria’yı taşıyabilir.
Kontaminasyon, üretim, hasat, işleme, depolama, nakliye veya perakende satış sırasında herhangi bir zamanda meydana gelebilir.
Toksoplazmoza yakalanan kişilerin çoğunda hiçbir belirti görülmezken, bazıları kendilerini uzun süredir grip olmuş gibi hissedebilir.
Henüz anne karnında iken Toksoplazma bakterisi ile enfekte olan bebeklerin çoğunda doğumda herhangi bir belirti görülmez. Bununla birlikte, ilerleyen yaşamlarında farklı rahatsızlıklara daha açık olurlar.
Hamileyken, meyve ve sebzeleri suyla iyice yıkayarak, kabuklarını soyarak veya pişirerek enfeksiyon riskini en aza indirmek çok önemlidir. Bebek doğduktan sonra da bunu iyi bir alışkanlık olarak sürdürmekte de fayda vardır.
9.Pastörize edilmemiş süt, peynir ve meyve suyu
Çiğ süt, pastörize edilmemiş peynir ve yumuşak olgunlaştırılmış peynirler, Listeria, Salmonella, E. coli ve Campylobacter gibi bir dizi zararlı bakteri içerebilir.
Aynı şey, bakteriyel kontaminasyona da eğilimli olan pastörize edilmemiş meyve suyu için de geçerlidir. Bu enfeksiyonların hepsinin, doğmamış bir bebek için hayatı tehdit eden sonuçları olabilir.
Bakteriler doğal olarak meydana gelebilir veya toplama veya depolama sırasında kontaminasyondan kaynaklanabilir. Pastörizasyon, ürünlerin besin değerini değiştirmeden zararlı bakterileri öldürmenin en etkili yoludur.
Enfeksiyon riskini en aza indirmek için sadece pastörize süt, peynir ve meyve suyu tüketin.
10. Alkol
Düşük ve ölü doğum riskini artırdığı için hamileyken alkol almaktan tamamen kaçınılması önerilir. Küçük bir miktar bile bebeğinizin beyin gelişimini olumsuz etkileyebilir.
Hamilelik sırasında alkol almak ayrıca yüz şekil bozuklukları, kalp kusurları ve zihinsel engelliliği içeren fetal alkol sendromuna neden olabilir.
Hamilelik sırasında hiçbir alkol seviyesinin güvenli olduğu kanıtlanmadığından, bundan tamamen kaçınılması önerilir.
11. İşlenmiş abur cuburlar
Hem size hem de büyümekte olan bebeğinize yardımcı olacak, yoğun besleyici gıdalar yemeye başlamak için hamilelikten daha iyi bir zaman yoktur. Protein, folat ve demir dahil olmak üzere birçok temel besine artan miktarda ihtiyacınız olacak.
Yalnız “iki kişilik yediğiniz” bir efsanedir. İlk dönem boyunca her zaman ki gibi yiyebilir, ardından ikinci üç aylık dönemde günde yaklaşık 350 kalori ve üçüncü üç aylık dönemde günde yaklaşık 450 kalori artırabilirsiniz.
Optimal bir hamilelik yeme planı, sizin ve bebeğinizin ihtiyaçlarını karşılamak için bol miktarda besin içeren, temel olarak tam gıdalardan oluşmalıdır. İşlenmiş abur cubur, genellikle besin değeri açısından düşük, kalori, şeker ve ilave yağlar açısından yüksektir.
Hamilelik sırasında bir miktar kilo alımı gerekli olsa da, aşırı kilo alımı birçok komplikasyon ve hastalıkla ilişkilendirilmiştir. Bunlar, artan gebelik diyabeti riskinin yanı sıra hamilelik veya doğum komplikasyonlarını içerir.
Protein, sebze ve meyveler, sağlıklı yağlar ve tam tahıllar, baklagiller ve nişastalı sebzeler gibi lif bakımından zengin karbonhidratlara odaklanan yemek ve atıştırmalıklara bağlı kalın.
Hamileyken, sizi ve bebeğinizi riske atabilecek yiyecek ve içeceklerden kaçınmanız çok önemlidir.
Çoğu yiyecek ve içeceğin tadını çıkarmak güvenli olsa da çiğ balık, pastörize edilmemiş süt ürünleri, alkol ve yüksek cıvalı balık gibi bazı yemeklerden kaçınılmalıdır.
Ayrıca, sağlıklı bir hamilelik için kahve ve yüksek oranda ilave şeker içeren yiyecekler gibi bazı yiyecek ve içecekleri sınırlandırmalısınız.
